Cor Clinic

Nd:YAG Lazer ile Ağrı Tedavisi

Nd:YAG Lazer ile Ağrı Tedavisi

Nd:YAG (Neodymium-doped Yttrium Aluminum Garnet) lazer, tıpta yaygın olarak kullanılan bir lazer türüdür. Özellikle ağrı yönetimi, dermatoloji ve estetik uygulamalarda etkili sonuçlar elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Nd:YAG lazerin ağrı tedavisindeki rolü, hem analjezik (ağrı kesici) etkileri hem de doku iyileştirici özellikleri ile dikkat çekmektedir.

Nd:YAG Lazerin Mekanizması

Nd:YAG lazer, belirli dalga boylarında ışık üreterek cilt altındaki dokulara nüfuz eder. Bu lazerin dalga boyu, derin dokulara ulaşabilme yeteneği ile bilinir. Lazer ışığı, doku hücrelerinde ısı oluşturur ve bu ısı, ağrı ile ilişkili sinir uçlarını etkileyerek ağrıyı azaltır. Ayrıca, lazerin ısı etkisi, kan akışını artırarak iyileşme süreçlerini hızlandırır.

Kullanım Alanları

Nd:YAG lazer, çeşitli ağrı durumlarının tedavisinde kullanılabilir. Bunlar arasında:
 
1.Kronik Ağrı: Bel, boyun ve eklem ağrıları gibi kronik ağrı durumlarında etkili olabilir.
2.Fibromyalji: Fibromyalji sendromu, yaygın kas-iskelet ağrısı ile karakterize bir durumdur. Nd:YAG lazer tedavisi, bu tür durumlarda ağrıyı hafifletmek için kullanılabilir. Detaylar için tıklayınız…
3.Yumuşak Doku Yaralanmaları: Kas ve bağ dokusu yaralanmaları sonrası iyileşme sürecini desteklemek amacıyla da kullanılmaktadır.
4.Nöropatik Ağrı: Sinir hasarı sonucu ortaya çıkan ağrılarda da Nd:YAG lazerin faydalı olabileceği düşünülmektedir.

Tedavi Süreci

Nd:YAG lazer tedavisi genellikle birkaç seans halinde uygulanır. Seanslar arasında belirli bir süre bırakılarak, vücudun iyileşme sürecine zaman tanınır. Tedavi sürecinde hastalar genellikle minimal rahatsızlık hissederler ve günlük aktivitelerine hemen dönebilirler.

Yan Etkiler ve Dikkat Edilmesi Gerekenler

Nd:YAG lazer tedavisi genellikle güvenli bir yöntemdir. Ancak, bazı hastalarda hafif kızarıklık, şişlik veya geçici rahatsızlık hissi gibi yan etkiler görülebilir. Tedavi öncesinde hastaların, mevcut sağlık durumları ve geçmişteki tıbbi öyküleri hakkında doktorlarına bilgi vermeleri önemlidir.
 
Sonuç
 
Nd:YAG lazer, ağrı yönetiminde etkili bir seçenek sunmaktadır. Hem analjezik etkileri hem de iyileştirici özellikleri sayesinde, çeşitli ağrı durumlarının tedavisinde kullanılabilir. Ancak, her bireyin durumu farklı olduğundan, tedavi sürecinin kişiye özel olarak planlanması önemlidir.
fotona lazer ile varis tedavisi

Varis İle İlgili Sıkça Sorulan Sorular

Hamilelikte varis, kadınlarda en çok görülen sorunlardandır. Araştırmalara göre yaklaşık olarak hamile kadınların % 40’ı varis problemi yaşamaktadır. Bu dönemde alınan bazı önlemler, doğum sonrası varis riskinin en aza inmesini sağlayabilmektedir. Bu süreçte ne gibi önlemler almanız gerektiği ve hamilelikte varis tedavisi ile ilgili bilgileri burada bulabilirsiniz.

Hamileyken vücudunuzdaki kan miktarı artar ve damarlarınızdaki yükün çoğalmasına sebep olur. Progesteron (vücudu gebeliğe hazırlayan bir hormon) seviyeniz de yükselir ve kan damarlarınızın duvarlarını gevşetir. Rahmin büyümesi sonucu, vücudun sağ tarafında bulunan büyük damara (alt toplardamar) baskı çoğalır ve bu da bacak damarlarınızdaki basıncın artmasına sebep olur. Bu dönemde varisli damarlar artabilir. Siz büyüdükçe daha da büyür ve belirgin hale gelir.

 

Ailenizin diğer üyelerinde varis varsa, varis olma olasılığınız daha yüksektir. Kadınlarda erkeklerden daha yaygındır ve eğer sizde varsa, birbirini takip eden her hamilelikte ve yaşınız ilerledikçe daha da artma eğilimindedirler. Fazla kilolu olmak, ikiz veya daha fazla bebek taşımak ve uzun süre ayakta durmak da varis olasılığınızı artıracaktır.

Tüm bunlara rağmen iyi haber, özellikle hamile kalmadan önce varisleriniz yoksa, doğum yaptıktan sonra varislerin iyileşebileceği veya kaybolabileceğidir. Ve eğer iyileşmezlerse, bebeğiniz doğduktan sonra çeşitli tedavi seçeneklerine yönelebilirsiniz.

Ayrıca, özellikle ayak bileklerinizde, bacaklarınızda veya yüzünüzde cilt yüzeyine yakın küçük kan damarlarını fark etmiş olabilirsiniz. Bunlara örümcek damarları denir, çünkü genellikle küçük dalların merkezden dışarı yayılmasıyla örümceğe benzer bir düzende görünürler. (bazen bir ağacın dallarına veya belirli bir deseni olmayan ayrı ince çizgilere benzeyebilirler.)

Bunlar rahatsızlığa neden olmaz ve genellikle doğumdan sonra kaybolurlar.

Hamilelikte varisleri nasıl önleyebilirim?

Aşağıdaki durumlarda hamileyken varisli damarları önleyebilir veya en aza indirebilirsiniz:

  • Doktorunuzun kontrolünde günlük egzersizler yapın. Kısa süreli hızlı bir yürüyüş bile dolaşımınızı iyileştirebilir.
  • Hamilelik döneminizde önerilen ağırlık aralığında kalmaya dikkat edin.
  • Ayaklarınızı ve bacaklarınızı mümkün olduğunca kalbinizin seviyesine veya daha yükseğe kaldırın. Otururken bacaklarınızı bir sandalyeye uzatın ve yastıklarla yükseltin.
  • Otururken bacaklarınızı veya ayak bileklerinizi üst üste çaprazlamayın.
  • Uzun süre oturmayın veya ayakta durmayın. Dinlenmek için sık sık mola verin.
  • Doktorunuz önerdiyse varis çorabı giyinmeye devam edin. Çeşitli türleri olan bu çoraplar sayesinde bacaklarınızdaki kan dolaşımının daha düzenli olacaktır.

Aşağıdaki durumlarda hamileyken varisli damarları önleyebilir veya en aza indirebilirsiniz:

    • Doktorunuzun kontrolünde günlük egzersizler yapın. Kısa süreli hızlı bir yürüyüş bile dolaşımınızı iyileştirebilir.
    • Hamilelik döneminizde önerilen ağırlık aralığında kalmaya dikkat edin.
    • Ayaklarınızı ve bacaklarınızı mümkün olduğunca kalbinizin seviyesine veya daha yükseğe kaldırın. Otururken bacaklarınızı bir sandalyeye uzatın ve yastıklarla yükseltin.
    • Otururken bacaklarınızı veya ayak bileklerinizi üst üste çaprazlamayın.
    • Uzun süre oturmayın veya ayakta durmayın. Dinlenmek için sık sık mola verin.
    • Doktorunuz önerdiyse varis çorabı giyinmeye devam edin. Çeşitli türleri olan bu çoraplar sayesinde bacaklarınızdaki kan dolaşımının daha düzenli olacaktır.

Evet, varisden kurtulmak mümkündür. Eğer varis tedavisinde doğru tanı ve doğru haritalama ile sorunun temeli tespit edilip, bu doğrultuda en uygun tedavi ile varislerinizden kurtulabilirsiniz ve tekrarlama ihtimali en aza iner.

Malesef genç yaşlarda varis problemi oluşabilmektedir. Bunun en temel nedenlerinden biri genetik faktörlerdir. Genetik olarak varise uygun bir yapınız varsa ve bunun yanısıra yaptığınız iş veya yaşam tarzınızdan kaynaklı (spor vb.) sürekli ayakta kalıyorsanız varis problemi yaşama olasılığınız yüksek olacaktır.

Özetleyecek olursak:

  • En büyük neden kalıtsal olmasıdır.
  • Meslek hastalığı (ayakta fazla durulan işler),
  • Obezite ve spor yapmamak,
  • Günlük yaşamınızda fazla hareket etmemek,
  • Doğum ve sık aralıklarla fazla veya çoğul doğum yapmak.
  • Sigara, alkol gibi maddelerin fazla tüketilmesi.

 

Bir diğer sebep de damar tıkanıklı olan kişilerin kan sulandırıcı ilaç kullanılmamasıdır. Bu toplardamar içinde pıhtı oluşumuna ve bunun sonucunda ölüme kadar gidecek sonuçlar oluşabilir.

Varisler bir kez ortaya çıktıktan sonra kendiliğinden düzelmezler. İlerleme hızını azaltmak için alınacak önlemler arasında;

  • Sağlıklı bir kiloda kalmak ve günde 20-30 dakikalık düzenli yürüyüşler yapmak,
  • Ayaklarda sabit bir pozisyonda geçirilen sürenin uzunluğunu azaltmak yardımcı olabilir ve gün içinde ayakta durma ve oturma pozisyonları arasında geçiş yapmak da damarlardaki baskıyı azaltacaktır.
  • Kan dolaşımınızı iyileştirmek için egzersiz yapın.
  • Doktorunuz öneriyorsa varis çorapları kullanın .

Varis çorapları, tedavi sonrasında giymenizi tavsiye edebilir. Bunlar, kanın kalbinize daha kolay akabilmesi için bacaklarınıza yeterince baskı uygular. Ayrıca şişmeyi azaltırlar. 

Venöz (toplardamar) yetmezliği ve varis hastaları tarafından sıklıkla kullanılan bir tıbbi çorap türüdür.